31 Mart itibarıyla gerçekleştirdiğimiz yerel seçimlerin ardından çeşitli bölgelerde ortaya çıkan ‘eşit oy’ muhabbeti kafaları karıştırdı. Özellikle muhtarlık seçimlerinde birçok bölgenin adayları eşit oy alınca muhtarlar, kura ile belirlendi.
“Kura ile başkan seçilir mi?” soruları gündeme gelirken neden ikinci bir seçimin yapılmadığı da merak edilenler arasında. Fakat görünen o ki seçim yenilense de sonuçlarda bir değişiklik olacak gibi değil. Nasıl olduğunu gelin kısaca anlatalım.
Özellikle bu seçimde, birçok bölgede muhtar adaylarının eşit oy aldı.
Dün, ülkemizin hemen her bölgesinde bu haberle karşılaştık. Erzincan’ın Girlevik Köyü’nde Edanur Akbaş ve Rukiye Tutan eşit oy aldı, sonucu ise kurayla belirlenerek Edanur Akbaş muhtar seçildi. Yine Bursa’nın İnegöl ilçesinde de aynı senaryo yaşandı.
Hatta aynı olaydan ötürü Elazığ’dan yürek burkan bir haber geldi. Günbağlı Köyü’nde muhtar adayı Mustafa Demir, diğer adayla eşit oy alıp kuraya kaldıktan sonra kurayı da kaybedince kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.
Peki kura ile seçim yapmak ne kadar yasal?
Neredeyse her yerel seçimde benzer bir tablo ile karşılaşıldığı için bu soru, uzmanlar tarafından yanıtlandı. Adalet Bakanı Yardımcısı Ramazan Can, seçim süreçlerinde eşitlik durumlarıyla karşı karşıya kalabileceğimizi belirtirken Türkiye’de bu durumda uygulanan kura çekiminin, uzun yıllardır var olan bir gelenek olduğunu ve seçim sürecinin pratik yönetimi için bir çözüm olarak kabul edildiğini söylüyor.
Bu konuda farklı görüşler var. Bazıları kura çekiminin en basit çözüm olduğunu savunurken bazıları ise halkın iradesinin yeniden ifade edilmesi ve yeniden bir seçim yapılması gerektiğini düşünüyor. Peki sizce hangisi doğru?
Ramazan Can, seçim ekonomisi gereği eşitlik durumunda halkın iradesinin bir şekilde neticelenmiş olduğunu belirterek bu durumda başka bir çözüm yolunun bulunmadığını vurguluyor.
Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen ise böyle bir durumda seçimlerin yenilenmesi gerektiğini savunanlar arasında. Kura çekiminin de özellikle belediye başkanlığı için emsal teşkil etmediğini ifade ediyor.
Prof. Dr. Yalçın Karatepe, Türkiye’de bu tür durumların daha önce yaşandığını ve kura çekiminin mevzuata bakıldığında uygun olduğunu belirtiyor. Prof. Dr. Çağlar Özel de kura çekiminin Türkiye’de geleneksel olarak tercih edilen bir yöntem olduğunu ve seçimin tekrarlanmasının zahmetli ve masraflı olduğunu belirtenler arasında.
Mevzuata bakıldığında muhtarlıkla ilgili böyle bir eşitlik söz konusuysa kuraya gidilebileceği belirtiliyor.
Tüm bu görüşler, ülkemizdeki seçim süreçlerinde eşitlik hâlinde uygulanan kura çekiminin, pratik bir çözüm olarak kabul edildiğini gösteriyor.
Yaşanan bu eşitlik durumlarına karşı belirlenen yöntemlerin, demokratik sürecin işleyişine uygunluğu ve halkın kabulü önemli bir tartışma konusu olsa da tekrarlanacak seçimde sonucun yüksek oranda aynı kalacağı ve bu durumun zahmetli olacağı görüşlerinden dolayı muhtarlık seçiminde eşit oy alanlar kura ile seçiliyor.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: