Fitch sonrası piyasada hareketlilik arttı
Birol BOZKURT
Piyasalar hareketli günler yaşıyor. Geçen hafta Çarşamba günü 8.745 puana kadar gerileyen BIST100 endeksi, haftanın son 2 günü gelen alımlarla geçen haftayı 9.155 puan seviyesinden kapatmayı başarmıştı.
Cuma gecesi piyasaların kapanışının ardından Fitch sürpriz bir kararla hem Türkiye’nin kredi notunu hem B+’ya yükseltmiş, hem de görünümü pozitif olarak açıklamasının etkisiyle Borsa İstanbul, yeni haftaya hızlı bir yükselişle başladı. Borsada seçimden önce yeni bir rekor bekleyen uzmanlar 10 bin puanın geçilebileceğine işaret ediyor.
Dün BIST 100 endeksi, açılışta önceki kapanışa göre 208 puan ve yüzde 2,28 değer kazanarak 9.363 puandan başlarken, daha sonra dalgalı bir seyir izledi. Uzmanlar düşüşlerin alım fırsatı olduğunu belirtirken endeks günü yüzde 0,26 düşüşle 9.131 puandan tamamladı. Uzmanlar BIST 100 endeksinde teknik açıdan, 9.300 ve 9.400 puan direnç, 9.100 ve 9.000 seviyelerinin destek konumunda olduğunu söylüyor.
“Borsa 10 bin puanı aşma olasılığı yüksek”
Fitch’in, görünümü pozitif olarak belirlemesinin, önümüzdeki 6 aylık dönemde notun bir kez daha yükselebileceğine işaret ettiğine vurgu yapan Ata Yatırım Araştırma Genel Müdür Yardımcısı Cemal Demirtaş, “Normal şartlarda, beklentilerin satın alındığını, gerçekleşmelerin ise kâr realizasyonlarına neden olduğunu söyleyebiliriz.
Fakat, Fitch’in, not artırımına ek olarak, görünümü de pozitife yükseltmesi, borsaya olan ilgiyi de yüksek tutmaya devam edecektir. Zaman zaman gün içi yaşanabilecek geri çekilmeler alım fırsatı olarak değerlendirilebilir. BIST100 endeksinin , 3 Ekim’deki TL bazlı rekor seviyesini yakaladığı 8.500’lerde, dolar bazlı BIST100 endeksi 310 dolar seviyesindeydi.
Mevcut döviz kurlarıyla baktığımızda, yerel seçimler öncesi 3 Ekim seviyelerini yakalabileceğini ve BIST100 endeksinin 10.000 seviyelerini aşma olasılığının yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Ekonomi yönetiminin altını çizdiği üzere, TL’nin reel değer kazanacağı senaryo, baz senaryo olarak görünüyor. Bu beklentiler ışığında, TÜFE’nin %40 arttığı bir süreçte Dolar/TL artışının %30-35 civarında gerçekleşebileceği gibi bir öngörüde bulunmak yanlış olmaz” dedi.
“Dolardaki artış enflasyonun altında kalır”
Döviz kurunda yaşanan oynaklığı da değerlendiren Demirtaş, “Döviz kurundaki kademeli artışı, faizlerin de yüksek olarak seyrettiği dönemde normal karşılamak lazım. Fakat, döviz artışları -öngörülerin dışında- sert artışlar olursa, o zaman yeniden yüksek enflasyon kaygılarıyla, faiz beklentilerinin bozulması risk olarak ortaya çıkabilir.
Önümüzdeki dönemde câri açık tarafında belirgin bir artış olmadığı sürece, döviz kurlarındaki artışın enflasyon artışının altında seyredeceğini öngörüyoruz. TCMB’nin faiz politikalarının, önümüzdeki dönemde döviz kurlarının seyrinde belirleyici olabileceğini söyleyebiliriz” diye konuştu.
“Seçimlerden önce yeni rekorlar gelebilir”
Dolar kurunun ve hisse senetlerinin eş zamanlı olarak yükselişinin, ülkeye mevcut durumda portföy akımları aracılığıyla giren sermayenin sınırlı olduğunu düşündürdüğünü söyleyen Ekonomist Serdar Pazı, “İçeride yerli yatırımcıda döviz konusunda endişe var, bireysel taraf daha belirgin, kurumsal taraf için NDF ile talep kısmen karşılanıyor.
Serbest piyasa ile bankalar arası piyasa kuru arasında fark devam ettiği sürece geçerli senaryo bu. BIST 100 endeksinde ise nominal TL bazında yeni rekorlar seçimden önce de gelebilir, 9.452 üzerinde kalınabilmesi halinde 10 bin üzeri hedef konumunda olacaktır. Ancak dolar bazında 300-310 bandının aşılması daha zor ve bu muhtemelen seçimlerin ardından mevcut politikalara devam edildiğinin teyit edilmesi ile yaşanacak.
Enflasyon muhasebesi nedeniyle şirket bilançolarının fiyatlara yansıması gecikmeli olabiliyor, ancak BIST görece olarak hem tarihsel ortalamalara hem de MSCI endeksine ucuz, bu da orta ve uzun vadeli olarak görünümü desteklemekte” ifadelerini kullandı.
Şimşek: Döviz piyasasında yaşanan oynaklık geçici
Borsa İstanbul’da yükseliş sürerken döviz kurlarında da yukarı yönlü hareketler artmaya başladı. Bunun üzerine Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek hem Fitch’in not artırım kararı hem de döviz kurunda son dönemde yaşanan dalgalanmaya ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden değerlendirmelerde bulundu.
Fitch’in kararının Türkiye’nin sağlam ekonomi politikalarının gücünü yansıttığını belirten Şimşek, “Sağlam politikaları sürdürmeye ve yapısal reformları uygulamaya kararlıyız.” değerlendirmesinde bulundu.
Şimşek, fiyat istikrarının sağlanmasının en önemli öncelikleri olmaya devam ettiğini vurgulayarak, büyümenin dengelenme sürecinin sürdüğüne, iç tüketimin ılımlı seyrettiğine ve net ihracatın güçlendiğine dikkati çekti. Cari işlemler açığının öngörülenden hızlı daraldığına işaret eden Şimşek, açığın, gayrisafi yurt içi hasılaya (GSYH) oranının bu yıl yüzde 3’ün altına düşme yolunda ilerlediğini vurguladı.
Şimşek, son dönemde döviz piyasasında yaşanan dalgalanmanın geçici olarak görülmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: “TCMB, elindeki tüm araçları kullanarak enflasyon beklentilerini çıpalamaya kararlıdır. TCMB’nin enflasyonu düşürmesine yardımcı olmak için maliye politikasını sıkılaştırmaya devam edeceğiz. Özetle, eylül ayında açıkladığımız program beklendiği gibi işlemektedir.”
Şimşek, Türk lirası mevduatların toplam mevduatlar içindeki payının Ağustos 2023’ten bu yana arttığını kaydederek, “Programımıza olan güven arttıkça bu eğilim devam edecektir.” ifadesini kullandı. Fiyat istikrarının sağlanmasının zaman alacağına işaret eden Şimşek, yerel seçimlerden sonra Türkiye’nin, verimliliği ve rekabet gücünü artıracak reformları da içeren Orta Vadeli Program’ı uygulamak için seçimsiz uzun bir döneme sahip olacağını belirtti.